Sahi Biz Neyin Bölgesiyiz.?
Tarım Kredi Koopratifi’nin bademe koyduğu kota, çiftçileri tüccarlara mahkum etti.
Kahta bölgesinde ekilen 4500 dekar alanla Türkiye birincsi olan Adıyaman, 10 bin tonun üzerinde badem rekoltesine sahipken, Gaziantep, Diyarbakır, Şanlıurfa ve Adıyaman’a sadece 1700 tonluk kota açıldı.
Bu kota, çiftçilerin ürünlerini doğrudan satmalarını engelleyerek, onları tüccarlara bağımlı hale getirdi.
Badem fiyatları düşerken, çiftçiler çaresizlik içinde badem ağaçlarını kesmeye başladı.
Geçmişte tütün ve nar üretiminde yaşanan sorunları hatırlatıyor.
Eskiden tütün bölgesi olan bu topraklarda, 7’den 70’e herkes tütünle uğraşırdı.
Ancak getirilen kotalar tütün üretimini bitirdi.
Ardından nar ekimine yönelen çiftçiler, nar bahçeleriyle dolu tarlalar oluşturdu.
Fakat nar da para etmeyince, bu sefer badem ağaçları dikilmeye başlandı.
Şimdi ise badem üretimi de benzer bir kaderle karşı karşıya.
Paki bu durumun sorumlusu kim.?
Siyasilerin ve yetkililerin pasifliği mi.?
Yoksa çiftçilerin mi suçu.?
Bu soruların cevabı, tarım politikalarının yeniden gözden geçirilmesini ve çiftçilerin desteklenmesini gerektiriyor.
Çiftçiler, emeklerinin karşılığını alabilmek için adil ve sürdürülebilir bir tarım politikası bekliyor.
Hele bakalım, bademden sonra bizi ne bekliyor.?