Eski Çarşı hali kötü mü olmuş, güzel mi olacak, onu bir kenara bırakalım…

Ama orada 400’e yakın esnaf , 100’e yakın da aile ev var. Şimdi size soruyorum: Bu insanlar ne olacak nereye gidecek.?

Resmi yazılarda "rezerv alan" deniyor, işlemlerde "kentsel dönüşüm" geçiyor. Orasını bende anlamdım.

Peki soruyorum.
Vatandaşın halkın hakkı ne olacak.?
Yeni ev verilecek mi.? Yeni dükkan verilecek mi.?
Verilecekse ne kadara verilecek?
Yapılan iş yerlerinin üst katları kime verilecek?
Esnafa, ev sahiplerine yer temini yapıldı mı?
Kira yardımı, taşıma yardımı yapılacak mı?

Bu sorular öyle duruyor orada öylece. Ama cevabını duyan var mı.?
Benim bildiğim kadarıyla yok.

Ee ne diyorsunuz? "Yıkacağız" Güzel…

Peki bu çarşıda çalışan, ekmek kazanan esnafa ne olacak.?
O evlerde yaşayan insanlara ne olacak?
Nereye gidecek bu insanlar.?

Bir günlüğüne kendinizi onların yerine koyun da öyle düşünün.
Sabahın köründe kepenk açan, akşam siftahsız dükan kapatan esnafa bir sorun bakalım.

Ama tabii size göre hava hoş.
Çayınız önünüzde, sigaranız duman duman, hiçbir derdiniz yok.
O yüzden umurunuz da olmuyor.

Ama bu iş böyle yürümüyor.
Her şeyin başı iletişim.
Kapalı kapılar ardında yapılan hesaplar, bazen çarşıya uymuyor.
Yıkmak kolay, ama yerine ne koyduğun önemli.
Yapacağınız projeler kadar, o projede yaşayacak insanların gönlünü almak da önemli.
Eski Çarşı orada insanların alın teri var.

Ne yapılacaksa açık açık anlatın.
Cevapsız kalan soruları yanıtlayın.
İnsanları muhatap alın onların da bir sözü, bir hakkı olduğunu unutmayın.

Hasan Kaya: Köşe Yazısı