Geciken "Dem'lenme"!
"Dem", kültürümüzde önemli bir yere sahiptir.
Sohbet etmek, bir araya gelmek; mahallemizin, köyümüzün, kasabamızın, ilçemizin, ilimizin ve çoğu kez ülkemizin sorunlarını çözmek, fikir yürütmek, bir noktada buluşmak için bir araya geliriz.
Vazgeçilmezimiz dem'lenmiş (kıvamına gelmiş) çayımızı içerken sohbetler gerçekleştirilir. Dem'in ve dem'lenmenin başka anlamları da vardır.
Son aylarda dem'lenme kelimesi siyasilerin gündeminden düşmüyor.
Aslında, ilgili ilgisiz her kesim, siyasilerin gündeme taşıdığı dem'lenmeyi pür dikkat izlemeye ve takip etmeye odaklanmış durumda. Konuyu biraz açarsak, şunları hatırlayabiliriz:
Öncelikle, dem kelimesinin anlamlarına bakalım:
1. Zaman, vakit demektir.
2. Çayın kıvamına gelmesi demektir.
3. Demokrasi ve Eşitlik Partisi'nin adıdır.
TBMM'nin kuruluş yıllarında milletvekilleri, bir araya gelerek dem'li çaylarını içer ve bu sohbetlerle önemli sonuçlara varırlardı. Keşke bu gelenek devam etseydi, belki 1921 Anayasası hala işler durumda olurdu!
Gelelim günümüz siyaset gündemine: Birkaç ay önce, Dem Parti ile istişare edenlere bazı siyasiler "Kim kiminle dem'leniyor?" derken, bu günlerde herkes dem'lenmeye başlamış durumda! Eleştirenler ve dem'lenmenin kapanmasını isteyenler, yavaşça çözüm arayışlarına dem'leniyor. Ülkenin en büyük sorunlarını çözmek için bir araya gelen herkes, bu konuda adım atmaya karar vermiş görünüyor.
İçtenlikle dem'lenen (siyasilerin deyimiyle) bütün siyasi partileri ve tüm kesimleri kutluyor, çözüm arayışlarının başarıya ulaşmasını kalben diliyorum.