Kahta’da 2024 yerel seçimleri öyle bir tablo ortaya koydu ki, insana “Tarih tekerrür etti” dedirtti.
Çünkü Kahta, tarihinde ikinci kez halktan birini belediye başkanlığına taşıdı.

Bu satırları yazarken geçmişe doğru kısa bir yolculuğa çıktım. Kimileri hatırlamaz belki ama Kahta’nın tarihinde önemli bir yeri olan Hamik Ağa (nam-ı diğer Hemé Sıme), aşiret reisi güçlü bir liderdi.
İzol aşiretinin başıydı ama tüm aşiretleri bir araya getirebilecek kadar saygı gören bir isimdi. Komşu aşiretlerle akrabalık kurar, kan bağı olanlarla dostça ilişkiler geliştirirdi. Onun döneminde İzol aşireti, sanki koca bir aile gibi hareket ederdi.

Hamik Ağa, devletle de uyum içinde çalışırdı. Kahta’nın gelişmesi için elini taşın altına koymaktan çekinmedi. Bugün hala ayakta olan bazı kamu binalarının arsalarını –eski Hükümet Konağı, eski Belediye binası ve eski Cezaevi (şimdiki SGK binasının bulunduğu yer)– o bağışlamıştı.
Ama Hamik Ağa’nın en önemli hamlelerinden biri, 1942 yılında Mahmut Balibey’i Kahta Belediye Başkanlığına aday göstermesiydi. O zamanlar Tavsi (Damlacık) köyünde nüfus memurluğu yapan Mahmut Balibey, halkın desteğiyle başkan seçilmişti. Yani Kahta, o yıllarda ilk kez halktan birini belediye başkanlığı koltuğuna oturtmuştu.

Aradan tam 82 yıl geçti…

Ve 2024 yerel seçimlerinde yine benzer bir sahne yaşandı. Bu kez sahnede Hamik Ağa’nın kızının torunu Osman Çetinkaya vardı. İktidar partisinin Kahta ilçe başkanı olarak, zor bir dönemde partisini ve özellikle İzol ailesini bir araya getirmeyi başardı. Türkiye genelinde büyük oy kayıplarının yaşandığı, Adıyaman gibi güçlü kalelerin bile el değiştirdiği bir seçimde, Kahta’da halkın içinden gelen bir isim, M. Can Hallaç, belediye başkanı seçildi.

Ne büyük tesadüf, ne büyük tarihsel benzerlik!

Bir zamanlar dedesi Hamik Ağa halktan birini başkan yaptırmıştı, şimdi kızının torunu Osman Çetinkaya aynı yolda yürüdü. Kahta halkı yine kendi içinden bir isme sahip çıktı, ona güvendi ve onu başkan yaptı.
O yüzden diyoruz ki,
Kahta’da tarih gerçekten tekerrür etti.