Genel Başkan Çelik, Dünya Çevre Gününün ilk olarak 1972 yılında Birleşmiş Milletler Çevre Konferansında alınan kararla ilan edilerek resmiyet kazandığını hatırlatarak Dünya genelinde iklim krizi ve küresel ısınmanın ciddi boyutlara ulaşmasının çevreyi önemli ölçüde tehdit ettiğini ifade etti.
- Çevre bilinci oluÅŸturulmalı…
Ä°nsanlarda çevre bilincinin oluÅŸturulmasının önemine iÅŸaret eden Çelik “ Son zamanlarda Dünya genelinde iklim krizi ve küresel ısınmanın ciddi boyutlara ulaÅŸması ile birlikte çevre sorunları da ürkütücü boyutlara ulaÅŸmıştır. Bu nedenledir ki çevremizin korunarak gelecek nesillere aktarılması gereken en büyük miraslardan birisi olduÄŸunu unutmadan hepimiz üzerimize düşen görevleri yapmalıyız. Nitekim Anayasamızın 56. maddesinde “SaÄŸlıklı ve dengeli bir çevrede yaÅŸama hakkı, çevreyi geliÅŸtirmek, çevre saÄŸlığını korumak ve çevrenin kirlenmesini önlemek” güvence altına alınmış olup ayrıca her yurttaÅŸa çevreyi koruma ödevi de yüklenmiÅŸtir. Ödevimize iyi çalışarak gelecek için daha yaÅŸanır bir çevre bırakmak hepimizin ortak derdi olmalıdır. Dolayısıyla insanlarda çevre bilincinin oluÅŸturulması son derece önem arz etmektedir.” dedi.
"Tarım sektörü çevreye daha fazla duyarlı olmalı"
Çelik, tarım sektörünün çevreye daha fazla duyarlı olması gerektiÄŸine dikkat çekerek “ Toprağın dostlara ihtiyacı vardır; ona dostça davranacak olanlarda tarım sektörü ve paydaÅŸlarıdır. Tarım topraklarımızda yapılan bilinçsizce sulamalar tuzluluk ve çoraklaÅŸma sorununa, teknolojik geliÅŸmelere paralel olarak verimliliÄŸi artırmak adına yapılan aşırı gübreleme ve ilaçlamalar ile yoÄŸun olarak kullanılan kimyasallar toprak kirliliÄŸine, kuraklık, aşırı otlatma, toprak kirliliÄŸi ve ormansızlaÅŸma ise çölleÅŸmeye neden olmakta, bu durum doÄŸada yaÅŸayan tüm canlıların geleceÄŸini tehdit etmektedir. Dolayısıyla tüm insanlar çevreye karşı duyarlı olmalı ancak tarım sektörü içerisinde faaliyet gösteren çiftçilerimiz, üreticilerimiz ve yetiÅŸtiricilerimizin çevreyi korumak adına daha fazla duyarlı olmaları gerekmektedir. Çünkü çevre onların geçim kaynağı, bacasız fabrikalarıdır. “ dedi.
"Tarım alanları ve çayır meraların azalması çevre ve gıda için en büyük tehdit"
Tarım alanları ve çayır mera alanlarındaki azalmanın çevre sorunlarıyla birlikte gıda güvencesini de tehdit ettiÄŸini belirten Çelik ” Son 40 yılda Hollanda’nın yüzölçümü kadar tarım toprağımız, Gürcistan’ın yüzölçümü kadar çayır mera alanımız azalmıştır. Hızlı nüfus artışı, buna baÄŸlı olarak yaygınlaÅŸan plansız kentleÅŸme ve sanayileÅŸme tarım topraklarımızın azalmasına neden olmuÅŸtur. Tarım topraklarının yerini beton yığınlarına bırakması en büyük çevre sorunu olarak karşımızda durmaktadır. Tarım alanlarımızın, çayır-meralarımızın amaç dışı kullanılması 85 milyon insanımızın gıda güvencesini de tehlikeye atmaktadır. O halde yapmamız gereken, tarım alanlarımızı daha fazla kaybetmemek ve mevcut haliyle tarım alanlarımız ile çayır ve meralarımızı bilinçli bir ÅŸekilde kullanarak korunmasını saÄŸlamak olmalıdır” dedi.