AFETLERİN BİTECEĞİNİ SANMIYORUM...
Elbette ki, kainattaki tüm varlıklar insan yaşamının devamı noktasında ilahi bir emirle görevlerini yapaktadır. Milyarlarca ışık yılı uzaklıktaki en küçük bir taş parçası bile bu ilahi emir doğrultusunda bulunduğu yerde kendisine ihtiyaç duyulacağı zamana kadar orada bekleyecektir.
Her ne kadar birçok insan gelişimizi tamamladığımızı ve daha da ileri gidilemeyecek seviyede ilerlediğimizi sanıyorsa da yapılan araştırmalara bakıldığında aslında yolun henüz başında olduğumuz net görülmektedir. Teknolojik gelişmeler sayesinde her gün yeni şeyler icat edilmesinin sebebi de bu gerçektedir... Bunun en büyük göstergesi ise dünya genelindeki binlerce laboratuvarda devam ettiği bilinen deneylerdir.
EÄŸer ulaşılabilecek en son noktaya ulaşılmış olunsaydı insanlar “acaba” sorusu kapsamında arayışlarına son verirdi. Mesela Türkiye Bilim ve Teknoloji AraÅŸtırma Kurumu (TUBÄ°TAK)’ın bu yılki “Öğrenci AraÅŸtırma Proje Yarışmaları”na 43.530 öğrencinin hazırladığı 27.013 proje baÅŸvurusu olmuÅŸ ki, bu sadece bir yıllık rakam... Yıllardır bu ve benzeri yerli-yabancı kurum ve ÅŸirketlerin proje çalışmalarının rakamsal boyutu düşünüldüğünde görülecek ki her an, her saniye yeni bir insan tarafından yeni bir fikir üretilmekte ve bu fikirlerin çoÄŸu da yeni icatlara vesile olmaktadır.
Dünyadaki bilimsel çalışmaların devam etmesine sebep olan “acaba” temelli sorularımız devam ettikçe insanoÄŸlunun soyu da devam edecektir. Åžu an dünya isimli gezegende yaÅŸayan insanlık belki ileriki dönemlerde baÅŸka yıldız ve gezegenlerde yaÅŸamını devam ettirmek zorunda kalacaktır ama Allah’ın kıyamet emri gelinceye kadar öyle veya böyle yaÅŸayacağımız kesin... Kesin olan bir ÅŸey de var ki, ÅŸimdilik dünya dışında yaÅŸayamayız! O halde dünyanın kıymetini bilmeliyiz.
Bilim adamlarına göre milyonlarca yıldır yaşadığımız dünyada insan nüfusu arttıkça dünyadaki yaşam alanı da daralmaya başladı. Kutuplar ve çok yüksek dağların dışındaki alanlar giderek kalabalıklaşan insanlar tarafından yerleşim amaçlı kullanılırken söz konusu bölgelerdeki bitki ve hayvanların yaşamına da müdahale edilmeye başlandı. Sözün başında da ifade ettiğim gibi kainattaki görülen-görülmeyen en küçük, mikroskobik varlık bile varlığıyla bizim görev yapıyor... Oysa biz, giderek artan bir hırs ve telaşla doğaya zarar vermeye devam ediyoruz.
Son yıllarda dünya genelinde çoÄŸalan afetlerin sebebi de bu hırs ve telaÅŸlı koÅŸturmacada bilinçsizce yaptıklarımızdır. Daha rahat yaÅŸamak konusunda girdiÄŸimiz yarışla dünyanın her yerinde yeraltı ve üstünde ne varsa adeta talan ediyoruz... Ä°htiyacımız kadarıyla yetinmeyen aç gözlü insanlar nedeniyle gelecek nesiller için büyük önem taşıyan varlıklara zarar veriyoruz; toprağı, suyu, havayı ve canlıları tahrip eden hırslı ve telaÅŸlı insanlar “bana ne” anlayışından kurtulmadıkça yani gözümüz doymadıkça afetlerin biteceÄŸini sanmıyorum.
Mehmet Emin Danış