Oturduğumuz her ortamda illaki depremden sonraki 2. önemli konularımızdan biri Adıyaman'da yaşanan hırsızlığın bir türlü sonra erdirilememesi.
Hatta neredeyse kendisinin ya da yakınlarından birinin iş yeri ya da evi soyulmayan vatandaş yok gibi.
Hırsızlığın tamamen sona erdirilemeyecek bir suç olduğunu bir yere kadar anlarım da Türkiye genelinde özellikle bu tür hırsızlık ve asayiş haberlerinde yakalanan her zanlının 36 ayrı suçtan, 72 ayrı suçtan 136 ayrı suçtan sabıkalı olmasını anlamam mümkün değil.
Eğer gerçekten haberlerde iddia edildiği gibi o zanlılar onlarca suçtan sabıkalıysa demek ki bu adamlar sadece yakalanmakla kalınıp salıveriliyor.
Aksi halde bir adamın 36 suçtan sabıkalı olması nasıl mümkün olabilir?
Adıyaman'da binlerce hırsız olmayacağına göre mesela binlerce hırsızlık olayı nasıl yaşanabilir?
36 ya da 56 sabıkası olan bir adam elini kolunu sallayarak nasıl aramızda dolaşabilir?
Hırsızlık gibi, uyuşturucu sabıkalıları da aynı durumda?
Yine mesela Adıyaman gibi bir taşra ilinde binlerce uyuşturucu taciri olamayacağına göre nasıl oluyor da on binlerce kişi bu tür bir şebekenin içinde içici ya da satıcı olarak bulunabiliyor?
Aynı kişiler aynı suçtan yakalanıp serbest bırakılıyor olmalı ki memleket tamamen hırsızlar şehrine dönmüş durumda.
Yasalarda mı boşluk var, yoksa hırsızlar mı çok maharetli anlamak mümkün değil..
Üzerinden 11 ay geçmesine rağmen depremden sonra hırsızlığın ikinci gündem maddesi olması Adıyaman'da yaşamayanlar için tuhaf gelebilir.
Biz Adıyaman'da yaşayanlar içinse evi ya da iş yeri soyulmayan birine rastlamak tuhaf geliyor...
Rakamlar afakidir, oraya takılmayın.