Atatürk Barajı büyük ve en önemli sulama projelerinden biri olarak inşa edildi.
Bu devasa projeden tüm verimli topraklarımızı kaybeden bir bölge olarak biz, Kahta hiçbir şekilde hakkımızı alamadık.
Tüm bu emek ve fedakarlıkların bedelini ödeyen bizler, suyun nimetlerinden faydalanmayan bizler olduk.
Eziyeti biz çektik, sefasını başkaları sürüyor.
Barajın gövdesi yüksldikçe çevresindeki toprağın bereketi de suya teslim oldu.
Bu Toprakların gerçek sahipleri olan bizler, ne yazık ki bu barajdan faydalanma fırsatını bulamadık.
Atatürk Barajı ile Mardin arasına çekilen o devasa kanal.
Bu kanal 221 kilometre uzunluğunda Atatürk barajından Mardin’e çekildi ve 70 bin futbol sahası büyüklüğünde arazisini sulama imkanı buldu.
Oysa biz tüm bu zengenliklerin kucaklandığımız toprağımızda sadece çaresizce bakakaldık.
Bu topraklar yıllarca sulama projeleri için fedakarlık yaptı, ama kendi hakkını almayı ne yazık ki başaramadı.
Bugün Atatürk Barajı’nın çevresindeki il ve ilçeler bu projelerle sulama yapılırken,
Kahta gibi büyük bir bölge bu sulama fırsatından mahrum kalıyor.
Artık “hakkımızı almak için durmak yok” demeliyiz.